11 Haziran 2012

Michael Jordan


ABD profesyonel basketbol ligi NBA'nın resmi sitesine göre, "Oybirliğiyle, Michael Jordan tüm zamanların en büyük basketbolcusudur."


Basketbol Hayatı




 Kuzey Carolina Üniversitesi'deki dikkat çekici performansından sonra, NBA takımlarından 1984 yılındaki NBA Draft'nda Chicago Bulls tarafından seçilerek bu takıma katıldı. Çok kısa sürede ligin yıldız oyuncuları arasında yer alarak, üretken ve skorcu oyunu ile seyircileri salona çekti. Sıçrama yeteneği, özellikle All Star Organizasyonu'ndaki slam dunk yarışmasındaki faul çizgisinden potaya smaç yapması ile, Jordan'a "Air Jordan" ve "His Airness" lakaplarını getirdi.
Michael Jordan, Brooklyn, New York, Amerika'da, bankacı Deloris (kızlık soyadı: Peoples) ve makine süpervizörü James R. Jordan, Sr.'ın oğlu olarak doğdu. Yeni yürümeye başladığı günlerde ailesi Wilmington, North Carolina'ya taşındılar. Jordan, Wilmington'da Emsley A. Laney Lisesi nde başladı ve burada beyzbol, Amerikan futbolu ve basketbol ile spor kariyerine başladı. Okuldaki ikinci yılında okul takımına girmeye çalıştıysa da 1.80 m. olan boyunun kısa görülmesi nedeniyle takımdan kesildi. Ancak yazın 10 cm. daha uzadı ve çok yoğun bir şekilde basketbola yoğunlaştı. Bunun faydasını görerek son iki yılında okul takımında kendine yer buldu ve bu yıllarda maç başına 25 sayılık bir ortalama yakaladı. 12. sınıfta yani okuldaki son senesinde McDonald's All-American Team kadrosuna seçilme başarısını gösterdi. Bu sezonu triple-double istatistikleri ile tamamladı: 29.2 sayı, 11.6 rebounds ve 10.1 assist. 1981 yılında, Jordan Kuzey Karolina Üniversitesi'nden Kültür Coğrafyası bölümünde burs kazandı. Henüz yeni bir koç olan Dean Smith'in yeniden düzenlediği takımda kendine yer bulan Jordan, 13.4 sayı ortalaması ve %53.4 iç saha atış başarısı ile Atlantik Konferansı'nda en iyi çaylak oyuncu seçildi. 1982 yılındaki NCAA Şampiyonluğu maçında maçı kazandıran basketi Georgetown Hoyas takımına karşı atma başarısı gösteren Jordan'ın bu maçtaki rakiplerinden biri de NBA'de önemli rekabet yaşadığı Patrick Ewing'di. Jordan daha sonra bu şutun kendisinin basketbol kariyeri için önemli bir dönüm noktası olduğunu açıkladı. North Carolina'da oynadığı üç sezon boyunca, %54.0 oran ile maç başına 17.7 sayı ve 5.0 rebound ortalaması tutturdu. Naismith ve Wooden Yılın Kolej Oyuncusu Ödülleri'ni kazandığı 1984 yılında, Jordan 1984 NBA Draftı'na katılmak için North Carolina'dan planlanandan bir sene önce ayrıldı. Chicago Bulls Jordan'ı Houston Rockets'ın seçtiği Hakeem Olajuwon ve Portland Trail Blazers'ın seçtiği Sam Bowie'ın ardından üçüncü sıradan seçti. Jordan 1986 yılında yarıda kalan eğitimi için North Carolina'da tekrar eğitime başladı.




Yıldızlık Hayatı




 Jordan ile geçen iki yılın ardından Chicago'nun en büyük sorunu arenaya gelen yolların arabalar için yetersizliği oldu. Jordan'ın kısa sürede yıldız olmasının sebebi ise her zaman alçakgönüllü ama bir o kadar da mücadeleci tavrını hem sahaya hem de dışına yansıtmayı başarmasıydı.
Kamera ile de çok iyi geçinen Jordan ve stili oynadığı reklam filmleri ve magazin dergilerinin kapaklarını süsleyerek dünyanın dört bir yanına yayılmaya kısa sürede başladı.
Nike ile yaptığı anlaşma ve ona özel üretilen spor ayakabılarıyla da bir ilke imza atan Jordan, yasak reklam yapıyor gerekçesiyle kanun değişene kadar her maçta NBA komisyonuna ceza ödemek zorunda kaldı. Ama Jordan'ın ayakkabılarından vazgeçmemesi ve Nike'ın bu cezaları seve seve ödemesi Air Jordan'ın doğmasının en büyük yardımcısı oldu.
Oyun sevgisi adına kontratına eklettiği bir maddeyle de ilklerinden birini gerçekleştiren Jordan, sezon ortası ya da sonunda, ne zaman isterse istesin, herhangi bir yerde basketbol oynamasına izin veren maddeyle bu spora olan sevgisinin kontratlarla sınırlanmasını engelledi.
Ağzından çıkan dili, dili dışarıdayken koşuşu ve yaptığı smaçlarla da NBA'e ve basketbola yeni bir stil getirdi. Ayrıca ikinci yılından sonra Bulls formasının altına giydiği Kolej takımı Kuzey Karolina forması yüzünden uzun şortlar tercih etmesi ve kafasını kazıtması da NBA'e yeni tarzlar getirdi.
İlk yılından itibaren rakiplerinin steps yapıyor suçlamaları ile karşılaşan Jordan, her maçın ardından videodan top sürüşünü ve hareketlerini medyaya gösterdi ve rakiplerinin yakalayamadığını, kameraların yakaladığını gösterdi. Jordan'ın ilk adımı o kadar hızlıydı ki karşısında onu savunan rakibi bunu anlamakta uzun süre zorluk çekerdi. Böylece "hakemler Jordan'a veteran muamelesi yapıyor" hurafesi de tarihe gömülmüş oldu.
Alçakgönüllü tavırlarıyla her zaman örnek bir süper yıldız olan Jordan, All-Star maçı kendisine sorulduğunda "en azından bir tanesinde oynamak istiyorum" diyecek kadar mütevazı olmayı başardı. Amacına da aynı yılın sonunda ulaştı, 1985 Doğu Konferansı All-Star karmasına seçildi.. Jordan ilk All-Star maçında yirmi iki dakika görev aldı ve yedi sayı kaydetti. Yeni sezonda sol ayak kemiği kırılan Jordan altmış dört maçta forma giyemedi ve yeniden All-Star seçilmesine rağmen maçta oynayamadı.. Ama Play-off’ta Celtics'e karşı kaydettiği altmış üç sayı ile en çok manşet süsleyen NBA yıldızı olmayı başardı.



İlk Şampiyonluğu ve Rekorları


Yükselişi 1986-87 sezonu ise Jordan için çok daha iyi geçti. 37,1 sayı ortalaması ile sezonu tamamlayan Jordan, dokuz maçta kırk sayının üzerinde skor üreterek bir başka rekoru kitaba ekledi. O yıl NBA All-Star haftasında ilk smaç şampiyonluğunu da kazanan Jordan, artık tam anlamıyla "Air Jordan" olarak anılmaya başladı.
Yine kaybedilen Play-off serisinin ardından Jordan'ın paslarını daha sağlıklı kullanabilecek oyuncular takıma kazandırıldı. Horace Grant ve Scottie Pippen, Bulls'un yeni üyeleri ve Jordan'ın en yakın arkadaşları oldu. O yıl normal sezon MVP'si, yılın en iyi savunmacısı, All-Star'ın en değerli oyuncusu ödüllerini kazanan Jordan bütün ödülleri tek başına silip süpürdü. Ama konferans finallerinde "Bad Boys" olarak tanınan Detroit Pistons ekibi Jordan'a karşı çok iyi hazırlanmıştı ve Bulls'u o yıl ve devam eden iki yılda durdurmayı başardılar. Efsanevi Koç Chuck Daily ve ekibi tarafından tasarlanan Jordan Rules (Jordan Kuralları) iki yıl daha başarılı olmuştu.
1988-89 sezonunda Jordan'ın istatistikleri belki de en üst düzeye çıkmıştı. 32,5 sayı ortalamasıyla sezonu tamamlayan Jordan, 8,0 asist ortalaması ve yine 8.0 ribaund ortalamasını da yakalamayı başarmıştı. Aynı yıl 2,89 top çalmayla da sezonu üçüncü tamamladı. Play-off'larda da Cleveland Cavaliers'ı nefes kesen beşinci maçta geçen Bulls, 101-100 lük skoru Jordan'ın Craig Ehlo'nun üzerinden attığı son saniye basketi ile elde etmişti. Bu efsanevî şut, "the shot" olarak da bilinmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder