13 Mayıs 2014

Yılmaz Bir Spor: Basketbol

Topu eline almış ve parkede zaman geçirmiş birinin en büyük hayalleridir milli takımda ve NBA’de oynamak. Oyun konsolunda kendini yönetmek, evlatlarına maç formasını göstermek…

Ama bunu dile getirirse dalga geçilir, dikkate alınmaz. İşte gerçek basketbolcu burada çıkar meydana.
ÇÜNKÜ BASKETBOL ASLA PES ETMEYEN YILMAZ SAVAŞÇILARIN YERİDİR!
Basketbolun bir an bile durmak bilmeyen bir spor olduğunu neredeyse her maç görüyoruz. En son hatırladığım Anadolu Efes – Olympiakos maçı var. Olympiakos’un baskısı , Efes’in müthiş başkaldırışı ve maçtan bir an bile kopmaması. Son saniyede Gordon’un efsane olan basketi…
Beraber hatırlayalım o günü : http://www.youtube.com/watch?v=31L7fTPMDSU
Savaşmaktan yorulduğumuz an kendimizi tepetaklak hissederiz bu oyunda. Her ‘zaman’ o zaman dilimi için geçerlidir. Bir sonraki aşama için önceden bir hazırlık yapamaz, altyapı oluşturamayız. Sürekli yenilenmek zaruridir. Her hücumda yeni bir enerji, yeni bir motivasyon gereklidir. Herhangi bir zafer bir sonrakini kolaylaştırmaz. Eski bir basketbolcu Bradley’e göre; saniyenin küçücük bir anında bile zihniniz oyundan kopacak olursa, rakip sahaya uçarcasına koşmalı ve net bir basketle yaptığınız hatayı telafi etmelisinizdir.
Basketbol kendimi ifade edebildiğim ve dışarı yansıttığım ruhumu son derece etkili şekilde sergileyebildiğim bir mecra. Parkeye çıkınca bütün hücrelerinizle istersiniz mücadeleyi.

Yeter ki inanın ve savaşmak için kendinize söz verin. Kimilerine göre basketbol sadece bir spordur ama bize göre elinizi verdiğinizde, kolunuzu değil vücudunuzu kurtaramayacağınız vazgeçilmez bir tutkudur.
Çünkü basketbolda;

YILMAK YOKTUR, SAVAŞMAK VARDIR
DALGINLIK YOKTUR, FARKINDALIK VARDIR
KORKU YOKTUR, CESARET VARDIR
KAYBETMEK YOKTUR, MUZAFFER OLMAK VARDIR…
Murat Kosova’nın da dediği gibi : “İşte bu yüzden seviyoruz seni basketbol…”


Yusuf Alperen ARIKAN
-2 Temmuz 2013-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder